AKP’nin seçim stratejisi: Yeni sisteme yeni söylem
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri için yürüttüğü seçim stratejisi çalışmalarında son aşamaya geldi. “Türkiye Yüzyılı” belgesini açıklayan AKP, yeni sistemin ilk seçimi olması nedeniyle seçim kampanyası için “yeni bir dil ve söylem” arayışında. Yeni söylem “Kazanımları kaybetmeyelim” üzerine kurulacak. Panorama TR Araştırma Direktörü Osman Sert de AKP’nin üzerinde çalıştığı DW Türkçe’de seçim telaffuzunun etkilerini değerlendirdi.
AKP, 2002, 2007, 2011, 2015’teki iki seçim ve son olarak 2018 genel seçimleri ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri dahil olmak üzere yerel seçimler hariç yedi seçimi de kazandı.
Önümüzdeki aylarda yapılacak milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için çalışmalara başlayan AKP, “Türkiye Yüzyılı” ilanının ardından seçimlerde kullanacağı ana telaffuz ve seçim beyannamesine odaklandı. belge. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her Salı günü katıldığı toplantılarda seçim hazırlıkları değerlendiriliyor.
“Yeni bir dil kurulacak”
DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, çalışmalar kapsamında öncelikle önceki tüm seçim beyannameleri elden geçirildi. Sözlerin gerçekleşme oranları masaya yatırıldı. Gerçekleşen ve yerine getirilmeyen sözler tek tek değerlendirildi.
AKP üst düzey kaynakları, “Yeni sistemde yapılan ilk seçim olacak. Bu nedenle şimdiye kadar açıklananlardan farklı bir seçim beyannamesi açıklanacak. Yeni bir söylem, yeni bir dil kuruluyor” dedi.
Daha önceki açıklamalarda “dev projeler” ve “büyük yatırımlar” vurgulanırken, yeni açıklamada bu vaatler öncesi “halkın somut gündemi” üzerinde durulacak. Vatandaşların ana gündemi olan ekonomi başlığı altında yüksek enflasyon, düşük alım gücü, faiz politikaları daha detaylı anlatılacak ve daha çok “umut” ifadeleri içerecek.
Taslağı 18 başlıktan oluşan bildirgenin ana çerçevesi bu nedenle ekonomi üzerine olacak. AKP kaynakları da “Ekonomide yeni söylem hazırlıklarında son aşamaya gelindi” değerlendirmesinde bulundu.
“Kaygı duygusu” mu?
Seçim stratejisi toplantılarında yeni bir söylem oluşturulurken, “AKP seçimi kaybederse Türkiye kaybeder”, “AKP giderse ekonomik sorunlar büyür”, “Sorunu ancak biz çözeriz” gibi bir çerçeve çizildi. ekonomi başta olmak üzere her alanda” ve “Muhalefet sorunları çözemez” telaffuzu. tekrar daha güçlü bir şekilde vurgulayacaktır.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da bir süre önce bir gazeteye verdiği demeçte, “Asgari ücret, EYT, sözleşmeli personel gibi atılan adımlarla ekonomideki sorunları çözdük. Bugüne kadar çözdük, çözeceğiz. tekrar çöz.” Seçim döneminde “muhalefet sorunları çözmek için yeterli değil” ifadesinin sıklıkla kullanılacağı savunulacaktır.
Dış politika sıfır sorun hedefi
Muhalefetin en çok eleştirdiği başlıklar örneğin kamuda atamalara yönelik yeni bir adım atılması gerekliliği bildiride yer alacak. Bildirinin bir bölümünde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 5 yıllık geçmişi değerlendirilecek ve gerekli eksikliklerin giderileceği mesajı verilecek.
Son dönemde özellikle İsrail, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Ermenistan, Suriye gibi ülkelerle yaşanan normalleşme süreçleri ve Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda attığı adımlara geniş yer verilecektir.
Bildirgede gençler için ayrı bir bölüm açılacak. AKP, “gençlere eski kötü dönemi anlatarak, geçmişte görmedikleri bir dönemi anlatarak ikna edemeyiz. Gelecek vizyonu sunarak ikna edebiliriz” görüşündedir.
Devam eden çalışmaları listeleyin
AKP’deki mevcut milletvekillerinin köklü bir şekilde değişmesi bekleniyor. Erdoğan’ın “metal yorgunluğu” olarak nitelendirdiği şahısların partiye geri döndüğü ve bu isimlerin devam etmeyeceği vurgulanıyor.
AKP’de yaklaşık 40 milletvekili aday olmayı düşünüp istifa edecekleri mesajını verirken, 20’ye yakın milletvekilinin de “istifa edin” denildiği öğrenildi. AKP teşkilatı üyelerine istifa etmeleri için Ocak ortasına kadar süre verildi. Ayrıca bazı illerde adaylığını resmen açıklayan çok sayıda AKP yöneticisi var.
Seçimin nisan sonu ve mayıs ayının ilk yarısında olma ihtimalini de göz önünde bulunduran AKP, seçim hesapları yaparak yeni üye alımına devam ediyor. Her ilde mahalle toplantıları başlatılırken üye sayısının artırılması ve parti ile bağların kurulması amaçlanıyor.
Peki ya üç yarıyıl?
AKP’de üç dönem kuralının uygulanıp uygulanmayacağına henüz karar verilmedi. Personel, listeler netleşirken bunun değerlendirileceğine işaret ederken, “Aday üç dönemlik bir isimse ve kamuoyunda hala ciddi tepkisi varsa bu ayrı değerlendirilecek” yorumu yapılıyor. AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), üç dönem kuralına takılan milletvekillerini yeniden aday gösterme yetkisine sahip olacak.
İttifak protokolü devam ediyor
Seçim beyannamesi ile birlikte yeni ittifak protokolünün de hazırlanacağı belirtildi. “Millet İttifakı”nın HÜDA-PAR’ın ve diğer partilerin de katılımıyla genişletilebileceği düşünüldüğünde, “ittifak protokolü” de kritik bir konudur. Seçim sürecinde ittifak protokolü seçim beyannamesi ile birlikte açıklanacak ve ardından resmi olarak Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunulacak.
Osman Sert: Muhalefet alternatif sunmalı
Panorama TR Araştırma Müdürü Osman Sert, AKP’nin olası seçim kampanyasını ve DW Türkçe telaffuzunu değerlendirdi. “AKP yeni bir söylemle seçime girmeye hazırlanıyor. 21 yıllık iktidarın yeni söylem vurgusu ne kadar etkili olacak?” sorusuna Sert şu yanıtı verdi:
“Bu yeni sistemin ilk seçimi. Aynı zamanda başkanlık sisteminin işlediği ortamda yapılan ilk seçim olacak. Bu anlamda önemli. AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu telaffuzlarının başarısı bence. Muhalefetin değil, muhalefetin telaffuzuna bağlı, “Biz böyle devam edeceğiz, bu şekilde kazanacağız” demeyecek, “Yeni bir heyecan, Türkiye’ye yeni ufuklar vaad ediyorum” diyecek. Bu Sayın Erdoğan değil başkası olsa yine de söylerdi.Burada asıl mesele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telaffuzlarının gerçekte ne kadar yeni olduğu, daha önce verilen sözlerin ne kadarının tutulduğunu, ne kadarının ise muhalefet olduğunu söyleyecektir. Verilen sözler tutulmuştur.İkincisi mevcut iktidarı kontrol edebilmek k.Mevcut iktidarın yaptığı yanlışları vesilesiyle sözlerini ne kadar tutabildiğini, ülkeyi ne kadar iyi yönetebildiğini ya da neden açıklayabildiğini açıklayabilmek. ülkeyi yönetemez.”
“Erdoğan muhalefetin açığını istismar ediyor”
Seçim yolunda ekonomide tüm tabloların olumluya dönmesi ve AKP’nin “Bak düzeliyor, gidersek bozulur” mesajı vermesi. Önde gelen bir liderin figürünü çiziyor. Bu doğru ya da yanlış bir tartışma değil. Semerkant’ta Şangay Beşlisi’nin liderleriyle buluşur. New York’ta diğer dünya başkanlarıyla görüşüyor, Prag’da Avrupa Siyasi Topluluğu ile, BM toplantısında Biden ile aile fotoğrafı çektiriyor. Konuşan, tahıl koridorunu açan, Putin ile görüşen, Ukrayna ile temas kuran bir lider var, yöneten bir başkan. Yanlış mı, yanlış yönetilmiş mi içerik tartışmasını bir kenara bırakıyorum. Şu anda, insanlar yöneten bir başkan görüyor. Ama muhalefette lider olacak bir başkan görmüyorlar. Bu ana boşluktur. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu boşluğu kullanıyor.”
Sert, AKP’nin “Kaybedersek Türkiye’nin giderleri olur, vesayet geri gelir, terör örgütleri daha aktif olur” söyleminin de tabanında etkili olduğunu söyledi. Sert, “Ak Parti seçmeni Erdoğan’ın bu söylemlerine kanıyor ve dolayısıyla oy veriyor. Asıl soru bu söylemin ne kadar satın alındığı ve bu söylemin tersini üretebilecek bir söylem olup olmadığı. Burada belirleyici olacak olan bu. özellikle Erdoğan gidince ekonomide “Daha kötü olacak daha kötü olacak” yaklaşımının pek satın alındığını düşünmüyorum ama toplum muhalefetin ekonomik sorunları çözebileceğini de düşünmüyor. Panorama TR anketlerinde muhalefetin seçtiği cumhurbaşkanının ülkeyi bugünden daha iyi yönetebileceği algısı var.Muhalefetin ekonomik sorunları çözmediği, dış politika sorunlarını, güvenlik sorunlarını çözmediği ortaya çıktı. sorunları çözer, biriken sorunları çözer. Bugünden daha iyi olacağı için oylamayı seçer” dedi.
“Anketlerde sistem sorunu çıkıyor”
Osman Sert de muhalefetin bu algıyı “sorunları da çözeceğiz” temelinde yürütmesi gerektiğini söyledi. Panorama TR’nin araştırmasında parlamenter sisteme dönüş için önemli bir temel atıldığını belirten Sert, “Bu tek başına seçmeni sandığa seferber etmek için yeterli değil. Toplumda bu konuda birlik var. Bütüncül bir söylem var. yönetim konusunda geliştirilmesi gerekiyor.”